Siyasetin,
siyasal iletişim ile yakın ilişkisi modern demokrasilerin ikinci dünya
savaşı sonrasında yeniden inşa edilmeye başlanmasıyla kurulmuştur. Demokrasiler
yeniden inşa edilirken, toplumun düşünme ve inanma biçimlerini, etkilenme
tarzlarını ve karşı koyma tutumlarını açığa çıkartabilmek için kamuoyunun
yeniden ama bu defa bilimsel olarak tanımlanması ihtiyacı doğmuştur. İşte bu
ihtiyaca cevap veren de, siyaset ve iletişim biliminin kullandığı teknik ve
yöntemleri alarak yeni bir form oluşturan siyasal iletişim olmuştur. Siyasal
iletişimi, siyasetin “bilimselleşmeye” başlaması süreciyle paralel olarak da düşünmek
gerekmektedir. Max Weber’in ifadesiyle, çağdaş devletin gelişimiyle birlikte
önce politik araçlara el koyan devlet, 20. yüzyılın başından itibaren de “profesyonel
politikacılar” aracılığıyla siyasal iktidarı tekeline almıştır.
Profesyonel politikacılar da meşruluk kazanmak için bilimsel uzmanlık
bilgisine başvurma ihtiyacı duymuşlar, böylece siyasetin bilimselleşmesiyle
birlikte siyasal iletişimin de temelleri atılmaya başlanmıştır.
Siyasal iletişim faaliyetleri
ülkemizde yıllardır uygulanıyor olsa da, bunların bilimsel temele dayanan,
neyi, niçin yaptığını bilen, sonuçlarını öngören çalışmalar olduğunu söylemek imkânsızdır.
El yordamıyla yapılan siyasal iletişim faaliyetlerinin, siyasal iletişime
akademik ilginin artması, bu alanda yapılan bilimsel çalışma, araştırma ve
incelemelerin çoğalmasıyla birlikte, zaman içinde bilimsel bir temele oturacağı
ümit edilmektedir. Kısıtlı da olsa bazı üniversitelerin iletişim fakültelerinde
siyasal iletişim konusunun ders olarak okutulmaya başlanmasını da sevindirici
bir gelişme olarak kaydetmek gerekmektedir. Ama seçmen davranışı, siyasal katılma,
siyasal kültür, ikna, karar verme ve kamuoyu gibi siyasal iletişimin temel
konularında yeterince araştırma yapıldığını söylemek zordur. Bu araştırmalardan
elde edilecek bilgiler, sağlıklı iletişim faaliyetleri yapmak için zorunludur.
Somut verilere dayanmayan ve araştırma sonuçlarıyla desteklenmeyen siyasal
iletişim faaliyetlerinin başarılı olması mümkün değildir. Bu nedenle yukarıda
saydığımız temel alanlarda daha fazla araştırma yapma, somut verilere ulaşma ve
elde edilen verileri doğru değerlendirmeye ihtiyacımız vardır.
Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi bünyesinde kurulan “Siyasal İletişim Enstitüsü” bu amaca hizmet edecek olması bakımından önemli bir boşluğu dolduracaktır Bu çalışma hem üniversitelerin iletişim fakültelerinde siyasal iletişimi ders olarak okuyan ve ilerde bu alanda çalışacak olan kişilere hem de siyasal iletişimin değişik alanlarında uygulamacı olarak görev yapanlara önemli bir kaynak olma amacı taşımaktadır. Siyaset ve iletişimin hayatımızdaki derin anlamını fark eden ve bu konuda okuma ihtiyacı hissedenler de bu çalışmadan yararlanma imkânı bulacaklardır.
GİRİŞ’ten
Kitap | |
Yazar | Dr. Abdullah ÖZKAN |
Sayfa Sayısı | 272 |
Basım Tarihi | 2007 |
ISBN | 978-975-6285-34-3 |